20.08.2012

sen...




Yastığımda unutulmuş bir çift göz

Yağmurlar yağıyor sanki gözlerinde

Hüzünlü, ürkek, haylaz…

Bir adam, bir çocuk yüreğimde…

Bir adam, bir çocuk tenimde…



Perdelerime yapışmış kokun

Kokun ki  telaşlı ve  tanıdık

Niye tanıdık ki?
...


Sanma ki bir şey biliyorum

Sanma ki güçlüyüm

Benimde topum kaçtı karşı kaldırıma.

Bende değiştirdim oyuncak bebeklerimin yüzlerini

Dikiş tutmadı hayatım

Bir adam, bir çocuk yüreğimde

Bir adam,bir çocuk tenimde






15.08.2012

Et sohbetleri 1...



Hepimizin çok iyi tasvir ettiği şeyler vardır. Kimi sevdiği bir kadını ya da erkeği, kimi okuduğu bir kitabı, kimi bir manzarayı, kimi rüyalarını, kimi vitrinde gördüğü bir elbiseyi ya da ayakkabıyı, kimi bir resmi-fotoğrafı,kimi bir yemeği anlatır.
Herkes hayatında en az bişeyi çok güzel tasvir eder.



Birgün bir  masada bir et sohbeti açılır...
Karşındaki, küçük bir etin hikayesini anlatır.

Parmak uçlarında tutar o küçük bir parça eti. Baş parmağı ve işaret parmağının arasında. Birbirine sürter. Et lime lime olmuştur. Tel tel...

Anlatırken gözlerini kısar, yutkunur. Parmaklarının arasında tuttuğu hayali eti ağzına götürür. Azı dişlerine sıkıştırır. Yavaşça çiğner. Çiğner, çiğner ezer... Küçük minicik bir ses çıkar dişlerinin arasından.

İşte o et...

Et öyle olmalıdır...

Tasvir: Arapça bir kelime olup, herhangi bir varlığın rengini, kokusunu, tadını, görünüşünü, özelliklerini... anlatma ve canlandırma (bir anlamda yazıyla resmetme) demektir.



14.08.2012

işte öyle bişey...



Bazen insan kendi boşluğunda boğuluyor ustam. O boşluğu kendi içinde, kendi açıyor oysa.
Ne yaparsa insan kendine yapıyor.
Ben dahil herkes bişey biliyor değil mi? Herkes herşeyi biliyor.
Bişeyler öğrendikçe insan, ne kadar az şey bildiğini farkediyor.
Benim artık en iyi bildiğim şey 'hiçbirşey bilmediğim'.

Bazen insan savruluyor ustam. Esintiye, rüzgara, fırtınaya bırakıveriyor  değil mi kendini? Çoğukez bilerek, isteyerek yapıyor değil mi? Bazende şuursuzca yarışıyor, meydan okuyor...

Bazen insan savaşmak-teslim olmak arasında gidip geliyor değil mi?
Seçmek istemiyorsun bazen...
Ama hayat seçimlerden ibaret değil mi? Hep ötekinde kalıyor aklımız... Seçmediğimizde! Acaba???

Bazen herkes varken hiçkimse yok gibi değil mi? Yalnızlığın paçalarından akıyor... İçsel yalnızlığın... Yaradılış yalnızlığı... Kimseyle, hiçbirşeyle dolmayan o yalnızlık...

Görmek istemiyorsun bazen yanıbaşındakini değil mi ustam? Kör oluyor gözlerin... Kulakların duymaz oluyor sözleri... Kendini dinlemek bile yorucu geliyor bazen...

işte öyle...